Vipera eriwanensis (Bozkır Engereği, Küçük Engerek)

Vipera eriwanensis (Bozkır Engereği, Küçük Engerek)

Vipera eriwanensis

(Bozkır Engereği, Küçük Engerek)

Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Reptilia (Sürüngenler)
Takım: Squamata (Pullular)
Alt Takım: Serpentes (Yılanlar)
Familya: Viperidae (Engerekgiller)
Cins: Vipera
Tür: eriwanensis
TÜRKİYE KAYDI: VAR

     Vipera eriwanensis (Bozkır Engereği, Küçük Engerek) olarak bilinen bu tür "Viperidae" (Engerekgiller) familyasına dahil "ZEHİRLİ" türlerden biridir. Bu tür Vipera Acridophaga renardi eriwanensis, Vipera ursinii ebneri, Vipera ursini renardi, Vipera ursinii eriwanensis, Vipera renardi eriwanensis, Vipera (Pelias) eriwanensis, Vipera ursinii, Vipera (Acridophaga) eriwanensis, Pelias eriwanensis, Vipera eriwanensis ebneri, Vipera ebneri, Vipera (Acridophaga) ebneri, Pelias ebneri sinonim tanımlarıyla da karşımıza çıkar.
      İlk zamanlar Vipera ursinii eriwanensis olarak tanımlanan bu tür sonradan yapılan genetik çalışmaların sonucunda günümüzdeki haliyle tür olarak kayıtlara geçilmiştir. Tür ülkemizde Doğu Karadeniz bölgesinde uygun biyotop bulduğu alanlarda yayılış göstermekte olup, çoğunlukla Kars, Ardahan(Kars çevresi) ve Erzurum çevresinde rastlanmaktadır. Vipera eriwanensis’in vücut boyu ortalama 40-60 cm aralığında olup çok daha fazla büyümez. Göz bebekleri eliptik (dikey) olan bu türün vücudunu kaplayan pullar bariz şekilde karinalı (çıkıntılı) yapıdadır. Eliptik göz bebekleri yüksek ışıkta iyice incelerek dikey ince çizgi halini alır. Bu türün başı diğer engerek türlerine göre farklı olup oval şekilli olup, bariz bir boyun bölgesine sahip değildir. Başın üstü 1 frontal(alın bölgesi), 2 paryetal (yan çeper), 2 supraocular (göz üzeri) plaklar beraberinde, geriye kalan kısım küçük pullarlar kaplıdır. Dorsal (sırt) pulları sırt ortasında 21 sıra oluştururken, supralabial (üst dudak/yanak/üst çene) plaklar ile göz arasında bir sıra pul bulunur. Türün sırt rengi zeytin rengi grisi, sarımsı haki tonlarında olup, zemin rengi üzerinde zikzak şekilli olarak ilerleyen kenarları yuvarlak hatlı koyu renk tonlarında desen bulunur. Başın her iki yanında hemen göz arkasından başlayıp, ağız yarığının başlangıcının arkasında boyuna kadar uzanan geriye doğru koyu renkli bant bulunur. Ventrali (karın kısmı) beyaz, sarımsı beyaz tonda olup, siyah küçük nokta/lekeler taşır. Tür üst çenenin en önünde hareketli (ağız kapalıyken üst damağa doğru geriye katlanır) zehir dişlerine sahip olup(üst çenenin en önünde bir çift), zehir dişleri gerisinde maksil kemiği üzerinde daha küçük tutucu diş sırası devam eder.
      Koruma statüsü “Duyarlı/Zarar Görebilir”, popülasyonu azalmakta olan ve korunması gereken türlerimizdendir.
      Bu tür habitat olarak genellikle açık arazide otlu ve taşlı kısımlar gibi biyotopları tercih eder. Ülkemizdeki en küçük engerek türü olarak bilinmektedir. Beslenme alışkanlığının genelde avlayabildiği böcekler, kertenkele türleri ve yılanlar benzeri canlılar üzerinde yoğunlaştığı bilinmektedir. Avının geçtiği yolları özellikle dili yardımıyla koku moleküllerini ayırt ederek takip eder ve avını olduğu yerde tespit edip ısırarak zehirler. Avının ölmesini bekleyip, daha sonra avını bir bütün olarak yutar. (Enerjisi düşükse avını izlemek yerine, kokusunu aldığı avının geçiş yolu üzerinde kendisini kamufle edecek şekilde yatıp bekleyerek avının kendisine gelmesini, yol üzerinde önünden geçmesini bekler. Avı uygun pozisyonda olduğu anda avını çok hızlı şekilde ısırarak zehirler ve ölmesini bekleyip, avının kokusunu takip ederek avını düştüğü yerde bulur ve bir bütün olarak yutar.). Ovovivipar tür olup, türün dişisi bir seferde 4-10 yavru dünyaya getirebilir. ( Ovovivipar: Yumurtaları vücut içerisinde gelişen hayvanlar olup, yumurtalar dişinin oviduct veya uterusuna yerleşir. Embriyo gelişimini burada tamamlar ve gelişim tamamlandıktan sonra yumurta burada açılır ve yavru annenin karın boşluğuna düşüp sonrasında da annenin vücudunu terk eder. Embriyo gelişimi boyunca yumurta içindeki besinden faydalanarak gelişimini sürdürür. ( Bazı sürüngenler ve balıklar)). Türün ekolojisi ve biyolojisi hakkında çok da fazla bilgi mevcut değildir. Tür için aktivasyon zamanı Nisan ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. Bu tür ortalama 1000-3000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Bu türün zehrinin muhtemel olarak Miyotoksin, Antikoagülan, Nefrotoksin, Kardiyotoksin, Nekrotoksin içermediği ve yüksek olasılıkla Nörotoksin içerdiği (klinik olarak net onaylanmamış), muhtemel olarak Prokoagülan ve hemorajik etken maddeler içerdiği bilinmektedir. Bu türün taşıdığı zehrin içeriği net olarak bilinmese de, zehrinin içeriğinde nörotoksin, prokoagülan ve hemorajik etken maddeler içerdiğini göz önüne alırsak; zehrinin genel etkisi sinir sistemine etki ederek sinir sistemi yoluyla kaslar üzerinden felçlere neden olup, hemorajik etken maddelerle de iç kanama meydana getirerek, prokoagülan içerikle vücuttaki kanı pıhtılaştırarak hayati tehlike ve ölüm sonucu ortaya koyabilmektedir yorumunu yapabiliriz. Uluslararası Klinik Toksinoloji kaynakları da bu türün zehri ile ilgili “Tehlikelilik Düzeyi” ne karşılık olarak “Ağır zehirlenme, muhtemelen potansiyel olarak öldürücü“ tanımını yapmaktadırlar. (Bilimsel terimlerin açılımını tür açıklamasının hemen altındaki dipnottan inceleyebilirsiniz). Ülkemiz kayıtlarında bu türün zehrinin insanlar için tehlikeli olmayıp, sadece büyük acılar verebileceği geçse de, uluslararası kayıtlarda yukarıda belirtildiği üzere “Ağır zehirlenme, muhtemelem potansiyel olarak öldürücü” olarak dikkat edilmesi gerektiği bildirilmektedir. Yapılan klinik çalışmalara göre bu türün zehrinin diğer engerek türlerinin zehirlerine göre çok düşük etkili olduğu bilinmektedir. Fakat her ne olursa olsun bu yılana karşı insanların kendilerini korumaları gerekmektedir.
      Bu tür gözden uzak ve gizli yaşamayı tercih eden bir tür olduğundan karşılaşılması çok zor türlerden birisidir. İnsandan uzak durmayı tercih eden, gözden uzak yaşayan türlerden birisi olmasının yanında, insanla karşılaşması anında sıkıştırılmadığı sürece derhal insandan uzaklaşmayı tercih eden bir türdür. Üstüne gidilmediği, sıkıştırılmadığı ve uzaklaşabilmesi için gerekli açıklık bırakıldığı sürece insandan uzaklaşmayı tercih edecektir. Fakat köşeye sıkıştırılır ve uzaklaşması için yeterli alan bırakılmazsa yüksek sesli tıslamalarla birlikte, hızlı ısırma saldırısı gösterileri ile karşısındakine gözdağı vermeye çalışabilir. Daha da ısrarla üzerine gidilirse ve kendisini ciddi tehlike altında hissederse, kendisini tek savunma silahı olan zehir bezlerine bağlı dişleri ile ısıracaktır. Zehri bilim dünyası tarafından insan hayatı için risk oluşturabilecek düzeyde etkili olarak kabul edilip (ülkemiz kayıtlarında bu türün zehrinin insanlar için tehlikeli olmayıp, sadece büyük acılar verebileceği geçse de), dikkat edilmesi gereken yılan türlerinden birisi olarak literatüre alınmıştır. İnsanların bu türe karşı “ZEHİRLİ” olmalarının yanında, zehrinin insan hayatını riske sokabileceği için dikkat etmeleri gerekmektedir.

Küresel Yayılım: Batı Asya genellemesi beraberinde, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye'den tür kaydı bulunmaktadır. Ülkemizdeki tür kaydının büyük yoğunluğu Erzurum ve Kars illerimizden oluşturulmuştur.

Nörotoksin: Genel olarak sinir sistemine etki eden zehir.

Miyotoksin: Ciddi şekilde kas nekrozuna sebep olan, enzimatik olmayan bir mekanizmaya sahip zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan miyotoksinler diyafram kasını felç ederek ölüme sebep olurlar.

Prokoagülan: Kanın pıhtılaşmasına öncü olan, kan pıhtılaştırıcı etken madde.

Antikoagülan: Kanın pıhtılaşmasını engelleyen etken madde.

Nefrotoksin: Böbrekler üzerinde etki gösteren ve vücudu böbrekler üzerinden etkileyen zehir.

Kardiyotoksin: Kalp üzerinde etki gösteren ve vücudu kalp üzerinden etkileyen zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan kardiyotoksinler kalbi durdurarak ölüme sebep verirler.

Nekrotoksin: Dokuyu öldüren, dokuyu parçalayan özellikteki zehir.

Hemorajik Etken Maddeler: İç veya dış kanamaya sebep olabilecek maddelerdir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan hemorajik etken maddeler iç kanamaya sebep olur.