Vipera ammodytes (Burunlu Engerek, Boynuzlu Engerek)

Vipera ammodytes (Burunlu Engerek, Boynuzlu Engerek

Vipera ammodytes

(Burunlu Engerek, Boynuzlu Engerek)

Şube:  Chordata (Kordalılar)
Sınıf:   Reptilia (Sürüngenler)
Takım:  Squamata (Pullular)
Alt Takım:  Serpentes (Yılanlar)
Familya:  Viperidae (Engerekgiller)
Cins:  Vipera
Tür:  ammodytes
TÜRKİYE KAYDI:  VAR

      Vipera ammodytes (Burunlu/Boynuzlu Engerek) olarak bilinen bu tür "Viperidae" (Engerekgiller) familyasına dahil "ZEHİRLİ" türlerden biridir. Bu tür Coluber ammodytes, Vipera aspis balcanica, Vipera (Vipera) ammodytes, Vipera ammodytes ammodytes, Vipera ammodytes ruffoi, Vipera ammodytes gregorwallneri, Vipera (Rhinaspis) ammodytes ruffoi, Vipera (Rhinaspis) ammodytes ammodytes, Vipera (Rhinaspis) ammodytes gregorwallneri, Vipera ammodytes meridionalis, Vipera ammodytes var. meridionalis, Vipera (Rhinaspis) ammodytes meridionalis, Vipera ammodytes montandoni, Vipera ammodytes var. montandoni, Vipera (Rhinaspis) ammodytes montandoni sinonim tanımlarıyla da karşımıza çıkar.
     Bu tür ülkemizde çoğunlukta Trakya, Marmara bölgelerimiz olmak üzere Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu bölgelerimizde bulduğu uygun biyotoplarda yayılış göstermektedir. Vipera ammodytes’in vücut boyu ortalama 55-90 cm aralığında olup çok daha fazla büyümez. Göz bebekleri eliptik (dikey) olan bu türün vücudunu kaplayan pullar bariz şekilde karinalı (çıkıntılı) yapıdadır. Eliptik göz bebekleri yüksek ışıkta iyice incelerek dikey ince çizgi halini alır. Gözün iris tabakası altın/bakır renk tonlarındadır. Karakteristik olarak başın ön ucunda, burun ucu noktasında üzeri 3 sıra (nadiren 2-4 de olabilir) teşkil eder şekilde, 9-17 arası pulla kaplı boynuza benzer, yukarı doğru kalkık, etli bir yapı bulunur. Bundan dolayı “Boynuzlu/Burunlu” namıyla tanınmaktadır. Supraocular (göz üzeri) plaklar büyük olup gözün arka hizasına kadar uzanmaktadır.(Bazı bireylerde gözün arkasına geçebilir.). Başın üstü hafif karinalı küçük pullarla kaplı olup, baş üstünde plak olarak sadece supraocular (göz üstü) plaklar bulunur. Supralabial (üst dudak/çene/yanak) plaklar ile göz arasında 2 sıra pul bulunmaktadır. Dorsal (sırt) pullar sırt ortasında 21-23 sıra teşkil eder.(Bazı bireylerde bu sıra nadiren 25 olabilir.). Türün ventral (karın kısmı) plak sayısı 133-164 arası adettir. Subcaudal (kuyruk altı) plakları çift sıralı 24-46 adet olup, anal plak tek plak şeklindedir. Baş üzerinde koyu düzensiz lekeler bulunurken, zemin rengi gri tonlardadır. Türün boyun bölgesinde genellikle ters “V” şeklinde koyu tonlarda karşılıklı iki bant bulunur. (Dişi bireylerde bulunmayabilir.). Sırt zemin rengi gri/kahverengi tonlarında olup, zemin rengi üzerinde zikzak şekilli koyu renkli bant bulunur. Sırttaki zikzak bandın dış kenarları genellikle merkeze göre koyu renk tonlarındadır. Vücudun her iki yanında da sıra teşkil eden lekeler bulunur. Ventrali (karın kısmı) sarımsı beyaz tonlarda olup, siyah nokta/lekeler taşır. Kuyruk ucu karakteristik olarak yeşilimsi sarı renk tonlarındadır. Türün juvenil (yavru) bireyleri de desen olarak erginlere benzemektedir. Bu türün çok sık rastlanmamakla beraber melanistik (tamamen siyah) formları da görülebilmektedir. Tür üst çenenin en önünde hareketli (ağız kapalıyken üst damağa doğru geriye katlanır) zehir dişlerine sahip olup(üst çenenin en önünde bir çift), zehir dişleri gerisinde maksil kemiği üzerinde daha küçük tutucu diş sırası devam eder.
      Bu tür, tür/alt tür olup/olmama konusunda araştırmacılar arasında fikir ayrılıklarına sebep olmuş bir türdür. Batı, Güney Anadolu ve Trakya’nın güneyinde Vipera ammodytes meridionalis alt türü ile Trakya’nın kuzeyinde Vipera ammodytes mantandoni alt türü ile bilinmekte olsa da, araştırmacılar arasındaki fikir ayrılıkları sebebiyle bu durum netlik kazanmamıştır. Bu durumun yanında Kuzey Anadolu bölgemizde yayılış gösteren ve önceden Vipera ammodytes transcaucasiana adıyla alt tür olarak bilinen grup günümüzde türün iki ayrı tür olarak ele alınarak, Vipera ammodytes ve Vipera transcaucasiana türlerini ortaya koymuştur.
     Koruma statüsü “En az endişe verici”, popülasyonu azalmakta olan ve korunması gereken türlerimizdendir. Bu tür ülkemiz dışında Güneydoğu Avrupa ile Batı Asya’da da yayılış göstermekte ve her ne kadar sakin mizaçlı, yavaş hareket eden bir tür olsa da Avrupa’da en çok zehirlenme vakası üreten türlerden birisidir.
      Bu tür habitat olarak genellikle vadi yamaçları, kayalık/taşlık alanlar, makilikler vb. mahallerde kısa bitkili alanlar gibi biyotopları tercih eder. Serin, yüksek rakımlı bölgelerde gündüz, sıcak bölgelerde ise geceleri aktif olarak avlanmayı tercih ederler. Özellikle ay ışığının bol olduğu gecelerde çokça gezerler. Beslenme alışkanlığının genelde avlayabildiği küçük memeli türleri, küçük kemirgenler, kuşlar, küçük yılanlar, kertenkele türleri gibi canlılar üzerinde yoğunlaştığı bilinmektedir. Avının geçtiği yolları özellikle dili yardımıyla koku moleküllerini ayırt ederek takip eder ve avını olduğu yerde tespit edip ısırarak zehirler. Avının ölmesini bekleyip, daha sonra avını bir bütün olarak yutar. (Enerjisi düşükse avını izlemek yerine, kokusunu aldığı avının geçiş yolu üzerinde kendisini kamufle edecek şekilde yatıp bekleyerek avının kendisine gelmesini, yol üzerinde önünden geçmesini bekler. Avı uygun pozisyonda olduğu anda avını çok hızlı şekilde ısırarak zehirler ve ölmesini bekleyip, avının kokusunu takip ederek avını düştüğü yerde bulur ve bir bütün olarak yutar.). Tür ovovivipar (canlı doğuran) tür olup, türün dişileri tek seferde 5-14 yavru dünyaya getirebilir. ( Ovovivipar: Yumurtaları vücut içerisinde gelişen hayvanlar olup, yumurtalar dişinin oviduct veya uterusuna yerleşir. Embriyo gelişimini burada tamamlar ve gelişim tamamlandıktan sonra yumurta burada açılır ve yavru annenin karın boşluğuna düşüp sonrasında da annenin vücudunu terk eder. Embriyo gelişimi boyunca yumurta içindeki besinden faydalanarak gelişimini sürdürür. ( Bazı sürüngenler ve balıklar)).Türün aktivasyon dönemi Mart ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. Bu tür ortalama 2000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Bu türün zehrinin muhtemel olarak Miyotoksin, Antikoagülan, Nefrotoksin, Kardiyotoksin, Nekrotoksin içermediği ve Presinaptik Nörotoksin içerdiği, muhtemel olarak Prokoagülan ve hemorajik etken maddeler içerdiği bilinmektedir. Bu türün taşıdığı zehrin içeriği net olarak bilinmese de, zehrinin içeriğinde presinaptik nörotoksin, prokoagülan ve hemorajik etken maddeler içerdiğini göz önüne alırsak; zehrinin genel etkisi sinir sistemine etki ederek sinir sistemi yoluyla kaslar üzerinden felçlere neden olup, hemorajik etken maddelerle de iç kanama meydana getirerek, prokoagülan içerikle vücuttaki kanı pıhtılaştırarak hayati tehlike ve ölüm sonucu ortaya koyabilmektedir yorumunu yapabiliriz. Uluslararası Klinik Toksinoloji kaynakları da bu türün zehri ile ilgili “Tehlikelilik Düzeyi” ne karşılık olarak “Ağır zehirlenme, muhtemelen potansiyel olarak öldürücü“ tanımını yapmaktadırlar. (Bilimsel terimlerin açılımını tür açıklamasının hemen altındaki dipnottan inceleyebilirsiniz.).
      Bu tür gözden uzak ve gizli yaşamayı tercih eden bir tür olduğundan karşılaşılması çok zor türlerden birisidir. İnsandan uzak durmayı tercih eden, gözden uzak yaşayan türlerden birisi olmasının yanında, insanla karşılaşması anında sıkıştırılmadığı sürece derhal insandan uzaklaşmayı tercih eden bir türdür. Kendisini tehdit altında hissetmediği sürece kesinlikle saldırmayan ve yavaş hareket eden bir türdür. Üstüne gidilmediği, sıkıştırılmadığı ve uzaklaşabilmesi için gerekli açıklık bırakıldığı sürece insandan uzaklaşmayı tercih edecektir. Fakat köşeye sıkıştırılır ve uzaklaşması için yeterli alan bırakılmazsa yüksek sesli tıslamalarla birlikte, hızlı ısırma saldırısı gösterileri ile karşısındakine gözdağı vermeye çalışabilir. Daha da ısrarla üzerine gidilirse ve kendisini ciddi tehlike altında hissederse, kendisini tek savunma silahı olan zehir bezlerine bağlı dişleri ile ısıracaktır. Zehri bilim dünyası tarafından insan hayatı için risk oluşturabilecek düzeyde etkili olarak kabul edilip, dikkat edilmesi gereken yılan türlerinden birisi olarak literatüre alınmıştır. İnsanların bu türe karşı “ZEHİRLİ” olmalarının yanında, zehrinin insan hayatını riske sokabileceği için dikkat etmeleri gerekmektedir.

Küresel Yayılım: Doğu Avrupa, Güney Avrupa, Batı Asya genellemesi beraberinde, Türkiye, Gürcistan, Suriye, Avusturya, İtalya, Slovenya, Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Kiklad adaları bölgelerinden tür kayıtları mevcuttur.

Nörotoksin: Genel olarak sinir sistemine etki eden zehir.

Miyotoksin: Ciddi şekilde kas nekrozuna sebep olan, enzimatik olmayan bir mekanizmaya sahip zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan miyotoksinler diyafram kasını felç ederek ölüme sebep olurlar.

Prokoagülan: Kanın pıhtılaşmasına öncü olan, kan pıhtılaştırıcı etken madde.

Antikoagülan: Kanın pıhtılaşmasını engelleyen etken madde.

Nefrotoksin: Böbrekler üzerinde etki gösteren ve vücudu böbrekler üzerinden etkileyen zehir.

Kardiyotoksin: Kalp üzerinde etki gösteren ve vücudu kalp üzerinden etkileyen zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan kardiyotoksinler kalbi durdurarak ölüme sebep verirler.

Nekrotoksin: Dokuyu öldüren, dokuyu parçalayan özellikteki zehir.

Hemorajik Etken Maddeler: İç veya dış kanamaya sebep olabilecek maddelerdir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan hemorajik etken maddeler iç kanamaya sebep olur.