Macrovipera lebetina (Kocabaş Engerek)

Macrovipera lebetina (Kocabaş Engerek)

Macrovipera lebetina

(Kocabaş Engerek)

Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Reptilia (Sürüngenler)
Takım: Squamata (Pullular)
Alt Takım: Serpentes (Yılanlar)
Familya: Viperidae (Engerekgiller)
Cins: Macrovipera
Tür: lebetina
TÜRKİYE KAYDI: VAR

     Macrovipera lebetina (Koca Engerek) olarak bilinen bu tür "Viperidae" (Engerekgiller) familyasına dahil "ZEHİRLİ" türlerden biridir. Bu tür Vipera lebetina, Vipera xanthina, Coluber lebetinus, Vipera mauritanica, Vipera euphratica, Daboia lebetina, Macrovipera lebetina lebetina, Macrovipera lebetina cypriensis, Vipera lebetina euphratica, Vipera lebetina lebetina, Daboia lebetina lebetina, Macrovipera lebetina obtusa, Vipera obtusa, Vipera lebetina obtusa, Macrovipera lebetina peilei, Vipera peilei, Vipera lebetina peilei, Daboia lebetina peilei, Macrovipera lebetina transmediterranea, Vipera lebetina transmediterranea, Daboia lebetina transmediterranea, Macrovipera lebetina turanica, Vipera lebetina turanica sinonim tanımlarıyla da karşımıza çıkar.
      Bu tür ülkemizde Doğu Akdeniz, Orta Akdeniz, Batı Akdeniz, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde uygun biyotop bulduğu bölgelere yayılmıştır. Bu türün vücut boyu ortalama 180 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir. Türkiye ve Kıbrıs’ın en büyük ve iri engerek türüdür. Göz bebekleri eliptik (dikey) olan bu türün vücudunu kaplayan pullar bariz şekilde karinalı (çıkıntılı) yapıdadır. Eliptik göz bebekleri yüksek ışıkta iyice incelerek dikey ince çizgi halini alır. Sırt tarafı gri yahut esmer kahverengi tonlarında olup, zemin rengi üzerinde bazı bireylerde belirsiz, bazılarında net olmak üzere iri koyu lekeler bulunur. Bazı bireylerde iki parça olabilen bu esmer lekelerin kenar hatları koyu renkli bir hatla çevrili olup, bu çevrili alanın orta kısmı tuğla kırmızısı veya kızıl kahverengi tonlarındadır. Başın her iki yanında soluk renkli şeritler taşır ve gövdenin her iki yanında da koyu leke sıraları vardır. Ventral kısım (karın altı bölgesi) pembemsi beyaz veya pembemsi sarı renk tonlarında olup, bu renk üzerinde düzensiz ve dağınık şekilde siyah noktalar/lekeler bulunur. Tür üst çenenin en önünde hareketli (ağız kapalıyken üst damağa doğru geriye katlanır) zehir dişlerine sahip olup(üst çenenin en önünde bir çift), zehir dişleri gerisinde maksil kemiği üzerinde daha küçük tutucu diş sırası devam eder. Başın üst tarafında sadece karinalı (çıkıntılı) küçük pullar bulunur, supraocular (göz üstündeki) plak küçük parçalara ayrılmış durumdadır, büyük bir plak yoktur. Baş üstünü tamamen küçük karinalı pullar kapatmıştır.
     Yapılan çalışmalara göre Macrovipera lebetina (Linnaeus, 1758), Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Macrovipera lebetina obtusa (Dwigubsky, 1832) ve Kıbrıs’ta Macrovipera lebetiba lebetina (Linnaeus, 1758) alt türleri ile dağılış gösterdiği ortaya çıkmıştır. Macrovipera lebetina alt türü Kıbrıs’a endemik gibi görünmekte olup nominat (Alt tür ismi ile tür ismi aynı olan alttür anlamına gelir.) alt türdür. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Anamur civarında farklı popülasyonlar keşfedilmiştir. Bazı yazarlar Güneydoğu Anadolu bölgesi populasyonları için Macrovipera lebetina euphratica sinonim alt türünü yeniden önermekte ve Kuzeydoğu Anadolu populasyonlarını ise Macrovipera lebetina obtusa olarak ele almaktadır. Macrovipera lebetina (Koca Engerek) türü ilk olarak 1758’de Linnaeus tarafından lokalitesi bilinmeyen bir örnekten tanımlandığı bilinmektedir. Tip lokalitesinin daha sonra Mertens ve Müller (1928) tarafından Kıbrıs olarak belirlendiği bilinmektedir.
     Bu tür habitat olarak genellikle taşlık bölgeler, kayalıklar, vadi yamaçları, taşlık yamaçlar, açık yamaçlar, ormansız düz ova, tarlalar, bağ/bahçeler, terk edilmiş harabeler gibi biyotopları tercih eder. Taş altlarını, kaya oyuk/yarıklarını, ağaç kovuklarını, kemirgen yuvalarını mesken olarak kullanır. Avlarını sabahın erken saatlerinde ya da geceleri alacakaranlık zamanlarında avlarlar. Avının geçtiği yolları özellikle dili yardımıyla koku moleküllerini ayırt ederek takip eder ve gece serinliğinde uyuşuk olan avını olduğu yerde tespit edip ısırarak zehirler. Avının ölmesini bekleyip, daha sonra avını bir bütün olarak yutar. (Enerjisi düşükse avını izlemek yerine, kokusunu aldığı avının geçiş yolu üzerinde kendisini kamufle edecek şekilde yatıp bekleyerek avının kendisine gelmesini, yol üzerinde önünden geçmesini bekler. Avı uygun pozisyonda olduğu anda avını çok hızlı şekilde ısırarak zehirler ve ölmesini bekleyip, avının kokusunu takip ederek avını düştüğü yerde bulur ve bir bütün olarak yutar.). Hareketleri çok yavaş, sakin olan bu tür özellikle rahatsız edilmedikçe saldırganlık sergilemez. Fakat çok üstüne gidilirse ve kendisini tehdit altında hissederse yüksek sesli tıslamalarla birlikte ani ısırma atağı gösterileriyle karşısındakine gözdağı vererek uzaklaştırmaya çalışır. Çok üstüne gidilir ve köşeye sıkıştırılırsa son çare olan kendisini koruma silahını kullanarak, karşısındakini zehirli dişleri ile ısırıp zehrini zerk eder. Tür için aktivasyon zamanı Mart ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. (Fakat yılın tüm aylarında görüntülenmiş bireyler bulunmaktadır.) Bu tür ortalama 2000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde avlayabildiği kemiriciler, kuşlar, kertenkeleler, kurbağalar, yılanlar ve genel olarak küçük omurgalı canlılar üzerinde yoğunlaşır. Bu türün zehrinin muhtemel olarak Nörotoksin, Antikoagülan, Nefrotoksin, Kardiyotoksin içermediği ve muhtemel olarak Miyotoksin içerdiği (klinik olarak net onaylanmamış), Prokoagülan olarak “Fibrinojenler” (kan pıhtılaştırıcı etken maddeler) içerdiği, muhtemel olarak hemorajik etken maddeler içerdiği, büyük olasılıkla nekrotoksin içerdiği bilinmektedir. Bu türün taşıdığı zehrin genel olarak en baskın olan içeriği Prokoagülan olarak “Fibrinojenler” içermesidir. Yani zehrin genel etkisi kanı pıhtılaştırmasıdır. (Bilimsel terimlerin açılımını tür açıklamasının hemen altındaki dipnottan inceleyebilirsiniz.)
      Bu tür gözden uzak ve gizli yaşamayı tercih eden bir tür olduğundan karşılaşılması çok zor türlerden birisidir. Diğer Viperid’ler gibi yavrularını canlı halde doğurur (Yani Ovovivipardır.). Bazı bölgelerde (Kıbrıs’ta yaşam süren bireyler mesela) ovipar (yumurta ile çoğalan) olduğu bilinir. Yani bazı bölgelerde yavrularını doğurarak değil de, yumurtlayarak dünyaya getirir. ( Ovovivipar: Yumurtaları vücut içerisinde gelişen hayvanlar olup, yumurtalar dişinin oviduct veya uterusuna yerleşir. Embriyo gelişimini burada tamamlar ve gelişim tamamlandıktan sonra yumurta burada açılır ve yavru annenin karın boşluğuna düşüp sonrasında da annenin vücudunu terk eder. Embriyo gelişimi boyunca yumurta içindeki besinden faydalanarak gelişimini sürdürür. ( Bazı sürüngenler ve balıklar)). Canlı doğurganlıkta (ovovipari) türün dişisi bir seferde 5-7 yavru doğruabilirken, yumurtayla çoğaldıkları bölgelerdeki türün dişisi bir seferde 4-7 kadar yumurta bırakabilir (Ovipari). (Yumurtalar 1 ay içerisinde kırılır ve yavrular dünyaya gelir.). İnsandan uzak durmayı tercih eden, gözden uzak yaşayan türlerden birisi olmasının yanında, insanla karşılaşması anında sıkıştırılmadığı sürece derhal insandan uzaklaşmayı tercih eden bir türdür. Üstüne gidilmediği, sıkıştırılmadığı ve uzaklaşabilmesi için gerekli açıklık bırakıldığı sürece insandan uzaklaşmayı tercih edecektir. Fakat köşeye sıkıştırır ve uzaklaşması için yeterli alan bırakılmazsa yüksek sesli tıslamalarla birlikte, hızlı ısırma saldırısı gösterileri ile karşısındakine gözdağı vermeye çalışır. Daha da ısrarla üzerine gidilirse ve kendisini ciddi tehlike altında hissederse, kendisini tek savunma silahı olan zehir bezlerine bağlı dişleri ile ısıracaktır. Zehri bilim dünyası tarafından insan hayatı için risk oluşturabilecek düzeyde etkili olarak kabul edilip, dikkat edilmesi gereken yılan türlerinden birisi olarak literatüre alınmıştır. İnsanların bu türe karşı “ZEHİRLİ” olmalarının yanında, zehrinin insan hayatını riske sokabileceği için dikkat etmeleri gerekmektedir.

Küresel Yayılım: Ortadoğu, Batı Asya, Kuzey Afrika genellemesi beraberinde, Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Tunus, Cezayir, Ürdün, İsrail, İran, Lübnan, Irak, Gürcistan, Rusya/Kafkasya, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Afganistan, Pakistan, Yemen, Hindistan, Keşmir bölgelerinde tür kaydı bulunmaktadır.

Nörotoksin: Genel olarak sinir sistemine etki eden zehir.

Miyotoksin: Ciddi şekilde kas nekrozuna sebep olan, enzimatik olmayan bir mekanizmaya sahip zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan miyotoksinler diyafram kasını felç ederek ölüme sebep olurlar.

Prokoagülan: Kanın pıhtılaşmasına öncü olan, kan pıhtılaştırıcı etken madde.

Antikoagülan: Kanın pıhtılaşmasını engelleyen etken madde.

Nefrotoksin: Böbrekler üzerinde etki gösteren ve vücudu böbrekler üzerinden etkileyen zehir.

Kardiyotoksin: Kalp üzerinde etki gösteren ve vücudu kalp üzerinden etkileyen zehir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan kardiyotoksinler kalbi durdurarak ölüme sebep verirler.

Nekrotoksin: Dokuyu öldüren, dokuyu parçalayan özellikteki zehir.

Hemorajik Etken Maddeler: İç veya dış kanamaya sebep olabilecek maddelerdir. Bazı yılan türlerinin zehirlerinde bulunan hemorajik etken maddeler iç kanamaya sebep olur.