Nomenklatür, doğada halen yaşayan veya nesli tükenmiş olan organizmaların bilimsel isimlendirme sistemidir. Hayvanlar zoolojik nomenklatür, bitkiler botanik nomenklatür, bakteriler bakteriyolojik nomenklatür sistemine göre adlandırılırlar. Nomenklatür sistemleri birbirlerinden bağımsızdırlar. Zoolojik isimlendirme başlangıç tarihi “1 Ocak 1758” olup, daha önce yapılmış tanım ve adlandırmaların hepsi günümüzde geçerli değildir.
Binomial nomenklatür, ikili adlandırma sistemi olup tür adlarının iki kelimeden oluşacak biçimde adlandırılması mantığına dayalıdır. İkili adlandırma sistemi Carl Linne’nin (1707-1778) bitki ve hayvanların adlandırılması için geliştirdiği, iki sözcükten oluşan (Cins Adı + Epitet Adı = Tür Adı) adlandırmaya verilen adlandırma sistemidir. Bu sistem günümüzde birtakım değişikliklere uğramış olsa da, prensipler binomial nomenklatür kuralları çerçevesinde halen geçerliliğini korumaktadır. Bilimsel adlar latince veya latinceleştirilmiş kelimeler olup en az iki harften meydana gelip, her zaman latin harfleriyle yazılırlar. Sistematikte her canlının bilimsel bir ismi vardır. Bilimsel adlar tek (uninominal), iki (binominal) veya üç (trinominal) kelimeden oluşurlar. (Şube/bölüm, sınıf, takım, familya ve cins isimleri uninominal olmak zorundadır.). Uninomial adlar her zaman büyük harfle başlamalıdır. Tür adları “binomial”, alt tür adları “trinomial” olarak yazılır. Binomial adlarda ilk kelime (Baş harfi büyük yazılmalıdır) “Cins (Genus) Adı”, ikinci kelime (baş harfi küçük yazılmalıdır) ise “Tür (Epitet/Species) Adı” dır. Cins adı her zaman büyük harfle, tür adı ise her zaman küçük harfle başlayarak yazılmalıdır. Adlandırma yapılırken, bir tür her zaman iki kelime ile adlandırılarak, önce cins adı sonra tür adı belirtilir, hiçbir zaman tek kelime ile ifade edilemez. İkili adlandırmalar eğik (italik) harfle yazılır, mümkün değilse koyu veya altı çizgili de yazılabilir. Trinomial adlandırmada ise aynı kurallar geçerli olup, ilk kelime “Cins (Genus)”, ikinci kelime “Tür (Species)”, üçüncü kelime ise “Alt tür (Subspecies)” adını ifade eder. Binomial adlandırmada cinsi bilinip, türü bilinmeyen örneği adlandırmada ise, ilk olarak bilinen “Cins Adı” büyük harfle başlayarak yazıldıktan sonra, bilinmeyen tür adı ise “sp.” şeklinde küçük harflerle yazılır. Buradaki “sp.” yazımının amacı belirtilen cinsin türlerinden birisi olduğu anlamına gelmektedir. Yani “species” (tür/türler) kelimesinin kısaltmasıdır. Adlandırmada cins adı bilinip, bu cinsin türlerinden bahsedilmek isteniyorsa, yazımda önce büyük harfle başlayacak şekilde “Cins Adı” yazılır, ardından küçük harflerle “spp.” ifadesi eklenir. Buradaki “spp.” ifadesi “Species pulural” (tür çoğaltması, türlerinden) kelimesinin kısaltması olup “Bu cinsin türleri” anlamını taşır. (“Ursus spp.”; Ursus Cinsi Ayı Türleri gibi.). Örneğin, “Ursus arctos middendorffi” türünü ele alalım; burada Ursus: Cins adı, arctos: tür adı, middendorffi: alt tür adı olarak belirtilmiştir. Bu trinomial adlandırmada, boz ayı alt türlerinden “Alaska Boz Ayısı (Kodiak Boz Ayısı)” olarak bir boz ayı alt türünü ifade eder. Şayet, bu noktada cins adı biliniyor ve tür adı bilinmiyorsa “Ursus sp.” (Ursus Cinsi Ayı türü) olarak belirtilebilir. Binomial adlandırma “Ursus arctos” (Boz Ayı Türü) veya “Ursus sp.” (Ursus Cinsi Ayı Türü), trinomial adlandırma ise “Ursus arctos middendorffi” (Boz ayı “middendorffi” alt türü) veya “Ursus arctos spp.” (Boz ayı alt türlerinden / Boz ayı türlerinden) şeklinde yazılabilir. Adlandırmaların sağ tarafına yazılan şahıs soyadları, o taksonun bilimsel adının yazarını belirtir. Soyadın sağına yazılan tarih ise ismin yayınlandığı yılı belirtir. Soyad ve tarih arasında her zaman virgül bulunur. Bir taksonun bilimsel adının birden fazla yazar tarafından ortak olarak kayıt altına alınmış olması durumda, taksonun sağ tarafında iki, üç veya daha fazla yazar soyadı bulunabilir. Örnek; Vipera ammodytes ammodytes Mertens & L. Müller, 1928.
Linnaeus tarafından türlere iki parçalı adlar verilmesi, günümüzde kullanılan adlandırma sistemlerinin başlangıcı olarak kabul edilmekle birlikte, zaman içinde ayrıntılarda meydana gelen farklılıkları ortadan kaldırmak, karışıklıkları engellemek ve bilimsel adların uluslararası kabul görmüş kurallarını oluşturmak için 19.yy'ın ortalarından itibaren çeşitli kurumlar tarafından yönergeler hazırlanmıştır.
Günümüzdeki yönergeleri sıralarsak;
Botanik için 'Uluslararası Su yosunları, Mantarlar ve Bitkiler Adlandırma Yasası' (International Code of Nomenclature for algae, fungi, and plants – ICN), Temmuz 2011'de kabul edilerek daha önceki 'Uluslararası Botanik Adlandırma Yasası'nın (International Code of Botanical Nomenclature, ICBN) ve daha da eski Uluslararası Botanik Adlandırma Kuralları'nın (International Rules of Botanical Nomenclature) yerini almıştır.
Hayvanlar için 'Uluslararası Zoolojik Adlandırma Yasası' (International Code of Zoological Nomenclature – ICZN)
Bakteriler için 'Uluslararası Bakteri Adlandırma Yasası' (International Code of Nomenclature of Bacteria – ICNB)
Kültivar bitkiler için 'Uluslararası Kültivar Adlandırma Yasası' (International Code of Nomenclature for Cultivated Plants – ICNCP)
Bitki ortamları için 'Uluslararası Fitosenoz Adlandırma Yasası' (International Code of Phytosociological Nomenclature – ICPN)
Virüsler için 'Uluslararası Virüs Taksonometrisi Komitesi' (International Committee on Taxonomy of Viruses – ICTV)
Barış ARISOY