Doğal Barınak Modeli 11

Doğal Barınak Modeli Örneği

Doğal Barınak Modeli Örneği

Doğal Barınak Modeli Örneği

Doğal Barınak Modeli 11
Igloo (Eskimo Evi, Kar/Buz Barınak)

     Bu barınak modeli Eskimo kültüründe varlığını ortaya koymuş ve Eskimo insanlarının tarihinin başlangıcından itibaren dünya genelinde doğal barınak modelleri arasındaki yerini korumuştur. Eskimo insanlarının kendi yaşam alanlarında sürekli olarak ev, barınak olarak kullandıkları bu doğal barınak modelini doğada hayatı idame disiplini temelinde kısa süreli doğa konaklamalarında da (birkaç gün), Eskimo insanları gibi uzun süreli ve kalıcı olarak doğal yaşam barınağı olarak da kullanabilirsiniz. Karın ve buzun erimeyeceği hava şartlarında,karın tabakasının yeterli kalınlıkta olduğu karlı ortamlarda inşa ederek güvenle kullanabileceğiniz, ısı yalıtımınızı doğal şartlarda optimumda sağlayacak çok iyi barınak modellerinden birisi olan igloo barınaklar kar ve buz kullanılarak inşa edilen doğal barınaklardır.
     Araştırmalara ve akademik kaynaklara göçre "Igloo" barınak sisteminin ilk olarak M.Ö 3000 yıllarında Eskimo halklarından "Inuit" halkı (Inuitler) tarafından icat edildiği bilinmektedir. Eskimo halkının tarihi M.Ö 3000 yıllarına dayanmakla birlikte, Alaska ve Grönland gibi bölgelerde yaşayan Eskimo halkları iki ayrı grupta isimlendirilirler. İlk grup Kanada ve Grönland'de yaşayan "Inuit" halkı, ikinci grup ise Batı Alaska ve Kuzeydoğu Rusya'da yaşayan "Yupik" halkıdır (Yupikler). M.Ö 3000 yıllarında asıl memleketleri olan Asya'dan donmuş "Bering Boğazı" nı kullanarak Alaska'ya geçen Inuitler bu bölgede ilk olarak hayvan derilerinden yapılmış çadırlarla yaşam sürmeyi denedilerse de çok düşün hava sıcaklığı nedeniyle (-50°/-70° derecelere düşebilen sıcaklıklar) çok fazla dayanamamışlar ve hatta nüfusları tükenme noktasına kadar gelmiştir. Inuit halkından küçük bir avcı grubu bir gün gıda temini için avlanmaya gittiklerinde ansızın kar fırtınasına yakalanıp, kar tipisinde ilerleyemez hale gelince hayatta kalmak için son çare olarak rüzgarın dağın yamacına yığdığı kar birikintisini zemine paralel şekilde kazarak kanal açıp bir kar mağarası oluşturmuşlar. Ardından da kar mağarası donarsa girişin tamamen kapanmaması için girişe girişten daha alçak kısa bir tünel kazmışlar. Fırtınanın dinmesini beklerken günü ve geceyi bu kardan yapı içinde geçiren Inuit avcıları sabah hayatta kaldıklarını, bu barınağın dışarıdaki -60° hava sıcaklığına rağmen kendilerini koruduğunu, hatta rahat ettirdiğini fark etmişlerdir. Böylece Eskimo kültüründeki tarihi Igloo barınağının temelleri ilk olarak tarihin sayfalarında atılmıştır. Sonuç olarak bu durum Eskimo halkının simgesi olan "Igloo" barınağının icat edilmesine sebep olmuştur.
     1912'de kutup bölgesinde araştırma gezisi düzenleyen Danimarka'lı ünlü araştırmacı kaşif Knud Rasmussen (1879-1933), bu araştırması boyunca çadır yerine igloolarda konaklamayı tercih etmiştir. Bunun nedeni ise, iglooların çadılara göre ısıyı çok daha iyi şekilde muhafaza etmesi ve stabil tutabilmesi durumudur. Rasmussen'in tespitine göre, igloo dışındaki hava sıcaklığı -45°/-46°' yi bulurken, aynı anda igloonun içindeki ortam sıcaklığı zemin seviyesinde ortalama +4° ile kayıt oluşturulmuştur. Rasmussen'in oluşturduğu kayıtlara göre, dışarıda ortalama -45°/-46° hava sıcaklık değerleri gözlemlenirken, başka herhangi bir ısı kaynağı kullanılmadan, igloo içerisinde bulunan birkaç yetişkin insanın vücut ısısı ile igloonun içindeki ortam sıcaklığın birkaç saat içerisinde yaklaşık olarak +17°'ye kadar yükseldiği gözlemlenmiştir.
     Sağlıklı ve olması gerektiği şekilde inşa edilmiş bir igloo içinde çok düşük hava sıcaklıklarında, kar fırtınalarının içinden sağ çıkabildiğiniz gibi, fırtına süresince igloonun iç ortam atmosferinin size sunduğu "+" derecelerdeki ortam sıcaklığı ile konforlu ve rahat bir barınma süreci geçirebilirsiniz. Igloo barınakların kar/buz malzemeden inşa edilmesi, hiç igloo inşa etmemiş ve igloo içerisinde konaklama yapmamış birisi için düz mantığa göre erime riski göze alınarak çok sağlıklı gelmeyenilir. Fakat gerçekte, fizik kurallarına göre çok mantıklı bir barınak tipidir. Sıfırın altında hava sıcaklıklarındaki ortamlarda erime olmayacağı gibi, sağlıklı şekilde inşa edilmiş bir igloonun yapısı +5°/+6° sıcaklıklarda dahi hiçbir sıkıntı yaşanmadan sağlam kalmaya devam eder.
     Igloo yapımı için bulunduğunuz bölgede yeterli kar kalınlığı varsa, öncelikle karın yığıldığı ve yeterli derecede sertleştiği bir bölge tespit etmeniz gerekmektedir. Karın yeterli derecede sertleşmiş bölgede size uygun ölçülerde ve merkezini işaretleyerek, merkeze göre çapı ayarlayıp düzgün daire şeklinde bir alanı çizip, bu alanı ortalama 30-50 cm civarında toprağa doğru kazmalı ve iyice üzerinde gezerek çiğneyip, zemini yeterince sıkıştırarak sertleştirmelisiniz. Ardından çevrede yığın yapmış ve yeterince sertleşmiş (sıkışmış ve soğuk rüzgarın etkisi ile buzlaşmış) kar katmanından testere, bıçak veya ağaç dalından yapacağınız bir buz keseceği yardımı ile dikdörtgen prizma şeklinde ortalama 25-30 cm kalınlığında, ortalama 40-50 cm genişliğinde, ortalama 30-40 cm yüksekliğinde düzgün kalıp bloklar kesmelisiniz. (Bu ölçüleri yapacağınız igloonun ebatlarına göre inisiyatif kullanarak en uygun şekilde ölçülendirebilirsiniz.). Kesmiş olduğunuz blokları çizdiğiniz dairenin hat çizgisi üzerinde düzgünce soldaki görsellerdeki çizimlerde görüldüğü üzere dizmelisiniz. İlk sırayı aşağıdan yukarı doğru (görsellerdeki gibi) dizdikten sonra (veya dairesel yükselme sıralarının her bir katında) bir üstteki dizilimi tam üst üste binecek şekilde değil de, bir alt sıradaki blokların dış yüzüne göre ortalama 8-15 cm daha içeri gelecek şekilde konumlandırmalısınız ki, ördüğünüz duvar kule şeklinde yükselmeden, kubbe (dome) yapı olarak şekillensin. Yerleştirdiğiniz her bir bloğu kendi konumuna göre uygun şekilde yerleştirirken, her iki blok arasında gereksiz kat boşluğu kalmaması ve dengesiz açı oluşmaması için, her bir bloğu yanına gelecek bloklar ve altında kalan blokların duruşuna göre birleşme (öpüşme) yüzeylerine göre uygun açıda yontarak şekillendirmeli, kalıplar birbiriyle tam olarak öpüşecek şekilde dizilim yapılmalıdır. (Lütfen soldaki görselleri inceleyiniz.). Aşağıdan yukarıya ve dıştan içeriye doğru yaklaşarak örülen kubbenin başınızın tam üstünde kalan merkez noktasında uygun şekilde kestiğiniz kapatma bloğunu koyarak yumuşak karla sıvayıp vurarak sıkıştırıp sertleştirmeli, tavan kapatmasını tüm kubbe ile sağlam şekilde kaynaştırmalı, bütünleşmesini sağlamalısınız. Oluşturduğunuz bu kubbeyi örerken, kapı kısmını rüzgarın ağırlıklı olarak estiği yönü ve hava şartlarını hesap ederek en uygun yöne bakar şekilde açık bırakmalısınız ki sonradan kapı kısmı kesmek durumunda kalmayın. Örmesini bitirmiş olduğunuz kubbenin kapı boşluğu kısmına da soldaki görsellerde görüldüğü gibi uzunluğunu ortam şartlarına göre belirleyeceğiniz bir kanal koridor örüp, bu koridorun igloonun içine açılan ağzını direkt 180° zemine paralel şekilde, koridor içinin zeminini daha derin kazıp, giriş kısmını igloonun oturum zemininden daha alçakta kazılmış kısa bir tünel şeklinde oluşturmalısınız. Bu yöntem dışarıdan gelecek soğuk hava akımının direkt barınağın içine esmesini engellediği gibi, mağara yapısı tamamen donup ekstra katman yaparsa giriş de tamamen kapanmamı olur. (Biliriz ki ısınan hava yukarı çıkar ve iç ortamdaki sıcak hava bu kanaldan yukarı doğru ilerlediği sürece giriş kısmı donmayacaktır. Kapı ve giriş koridoru da oluşturulduktan sonra geriye igloonun iç duvarlarının ve dış duvarlarının sıvanması kalır. Bu noktada ilk olarak igloonuzun kubbesini dış duvardan elviveniniz veya hazırlayacağınız bir ağaç malzeme, bez vs. herhangi bir malzeme ile hafif malalama tekniği ile iyice sıkıştırarak kar/buz dokusunu kaynaştırmalı ve dışarıdaki soğuk havanın etkisi ile iyice kalıplaşıp, buzlaşmasını sağlamalısınız. Bunun ardından son olarak, igloonun içine girerek, iç hazne duvarlarını aynı teknikle sertleştirmelisiniz. Hatta iç duvarları sıvarken ampullü bir lamba, lüks vb. hafif ısı yayan bir ışık kaynağınız varsa sıvama işlemini yaparken, bu hafif ısı kaynağını duvar yüzeyine yaklaştırarak sıvama yapabilirsiniz.(Aynı işi çıplak elle de yapabilirsiniz. Belli aralıklarla ellerinizi yeterince ısıtmayı ve sonra devam etmeyi unutmayın. Ellerinizi soğuk yanığı veya doku donmalarına karşı korumalısınız.). Buradaki amaç, yaklaştırılan ısı kaynağı ile (çıplak elle yapıyorsanız, yüzeye temas eden vücut ısınız ile) duvarın en iç kısmındaki ince kar/buz tabakasının anlık olarak ince tabaka olarak eriyip, ısı kaynağının uzaklaştırılması ile ortamın "-" derecelerdeki düşük sıcaklığı ile anlık olarak donması sonucu duvarın buzlaşması ve birbirine daha sıkı kilitlenmesini sağlamaktır. (Bu sıvama işini bir bez veya deri parçası benzeri herhangi bir malzeme ile duvarı dairesel olarak sürterek sıvama şeklinde de yapabilirsiniz. Sürtünme sırasında oluşacak ısı da aynı amaç için uygun şartları yaratacaktır.).
     Igloo barınaklar yukarıda da belirttiğimiz gibi, ısıya dayanıklı, düz mantık doğrultusunda düşünüldüğü gibi öyle hemen eriyebilecek, yıkılacak barınak türleri değildirler. Hatta çok soğuk kar fırtınalarını (ortalama -50°) bir igloonun içinde hiçbir ısı kaynağı olmadan, vücut ısınızın iç haznedeki havayı ısıtması ile stabil bir ortam sıcaklığında rahat bir ortamda geçirebileceğiniz gibi, sadece bir tane mumla ortamda sadece kazağınız ve pantolonunuzla oturabilecek ortamı yakalayabilirsiniz. Bir tane mumun ısısı açık hava şartlarında çok dikkate alınmıyorken, igloo barınağın tasarımı ve yalımını söz konusu olunca birkaç saat içinde ortamı gayet sıcak ve rahat bir barınma ortamına çevirmektedir. Aynı zamanda igloo barınakların içinde uygun ocaklık bölmesi ve baca sistemi oluşturulduğu takdirde, ateş yakıp yemek pişirme, ısınma gibi ihtiyaçlar da rahatlıkla karşılanabilmektedir. Ateşlik kullanıldığında iç ortam ısısı +10°/+15° aralıklarındayken igloonun iç duvarları terleme yapabilir. Bu noktada yapı yıkılır, duvarda delik açılır vb. endişeler yersizdir. Dışarıdaki çok düşük hava sıcaklığı ("-" derecelerde çok düşük sıcaklık şartları. Mesela -30° 'den daha soğuk ortam.) igloonun duvarlarını dıştan içeriye doğru sürekli soğutmakla birlikte, donmasını sağlamaktadır. Siz ise içeri bölmedeki stabil ısı değeriyle zamanınızı geçirirsiniz. (Igloo'nun donmuş kardan oluşan duvar kalınlığı da iç ortam ile dış ortam ısısını birbirinden yalıtarak izolasyon tabakası görevi görerek iç ortam ısısının stabil kalmasına yardımcı olur.)
      Çok acil fırtınaya yakalanma durumlarında igloo barınağı örmek için zamanınızın olmadığı durumlarda, kar kalınlığının en yoğun olduğu, yamaç altı olmayan (kar kayması, çığ düşmesi risklerinin olmadığı bir bölge) bölgelerden uygun bir yerde olabildiğince hızlı şekilde kar tabakasının üstünde gezerek, zıplayarak kar katmanının sıkışarak yeterince sertleşmesini sağlayın. Yeterince sertleştirdiğiniz bölümün uygun noktasından zemine paralel şekilde tünel kazarak ilerleyin. Yeterli mesafede tünel kazıldıktan sonra, tünelin sonunu uygun şekilde ileri, sağa, sola ve yukarıya (tavan yüksekliğini kar tabakasının kalınlığını hesap ederek belirlemelisiniz. Aksi takdirde çökme yaşanabilir.) doğru genişletmeli ve kendinize barınma alanı açmalısınız. Hazırladığınız bu kar mağarasının duvarlarını yine igloo inşasında yaptığımız gibi sıvama yöntemi ile daha da sertleştirip birbirine iyice kenetlenmesini sağlayın. Bu süreç sonunda oluşan kar mağarası size dış ortam yalıtımı sağlayacak bir barınak görevi görecektir. Bu uygulama da fırtına geçene kadar dış ortamdaki çok soğuk havadan ve rüzgardan korunma yolunda acil durum barınağı olarak size hizmet edecektir.)
     Doğada Hayatı İdame Disiplini (Bushcraft) branşı dahilinde her konuda olduğu gibi, igloo yapımı konusu da sadece teorik bilgi ile başarıya ulaşılabilecek bir uygulama değildir. Teorik bilginin tatbiki uygulama ile tecrübe edilerek sağlamasının yapılması sizi doğada daha güçlü kıldığı gibi, kafanızda oluşabilecek soru işaretlerinin, uygulamada size yaşatarak gösterip netleşmesini sağlayarak, öz güveninizi besleyip size doğada daha dingin, rahat ve net psikolojik kondisyon sağlar.